KÖR KADIN KİM

[b]Bir annenin tek bir oğlu vardır.Oğlunu hergün okula annesi getirir götürür.Lise yıllarında oğlu annesine derki"anne beni artık okuldan almaya gelme.Zira arkadaşlarım benimle dalga geçiyorlar.Bu kör kadın senin annen mi,ne zaman kör oldu.nasıl kör oldu diyorlar" diyor.Anne dinlemeyip oğlunu yine almaya gelince oğlu kızıp annesin kovuyor.İstanbul'daki evine gelen anne bir kaç sene sonra SİNGAPUR'daki oğlunun evine giderek zili çalıyor.İçerden çıkan genç kadın gelini olmalı ki;" buyur diyorpara mı istiyorsun yiyecek mi.çünkü kör kadını dilenci sanıyor.Kadın "yok kızım diyor ben yanlış gelmişim."dışarı çıkıyor bahçede oğlunun gelmesini bekliyor.Akşam işinden dönen oğlunu gören kadın ağlamaya başlıyor.Cesaret edip oğlunun evine gidemeyip İstanbul'a dönüyor.Az zaman sonra hastalanan kadın oğluna mektup yazıyor."Oğlum diyor.sen üç yaşında iken bir kaza geçirmiştik.o zaman sen sol gözünü kaybetmiştin.Ben de sana gözümün birini vermiştim ki bu dünyayı iyi göresin diye diyor.Mektubu alan oğul şafaklıyor.Hemen annesinin yanına geliyor.Ama annesi hak vaki olmuş vefat etmiş.Cenazesi ise belediye tarafından kimsesizler mezarlığına defnedilmiş.Oğul ise yıkılmış ama artık çok geç kalmış

değerli büyüğümüz recep abimiz böyle güzel konular yazdığın için sana teşekkür ederim anne ve baba kişiye allah tan sonra en çok iyiliği olan kimseler olarak evlat üzerinde çok haklara sahiptirler bunları hakkıyla ödemek mümkün değildir annesinin ve babasının kıymetini bilmeyen insan olmayıda bilemez annelerin ve babaların hakkı ödenmez sevmeye ömür yetmez